DOLAR

38,7786$% 0.39

EURO

43,8944% 0.27

GRAM ALTIN

4.142,72%0,97

ÇEYREK ALTIN

6.802,00%0,62

TAM ALTIN

27.860,00%-0,18

BİST100

9.390,51%1,20

Tokat HAFİF YAĞMUR 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

“Çocuk ve Sosyal Medya” Çalıştayı

ad826x90
ad826x90
ad826x90

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, bugün “Çocuk ve Sosyal Medya” konulu önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Çalıştay, çocuk hakları, sosyal medya kullanımı ve bu alanlarda karşılaşılan hukuki sorunları ele aldı.

Çalıştayın açılış konuşmalarını Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz ve Dekan Prof. Dr. Yusuf Temür yaptı. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aydın Gülân da önemli bir açılış konuşması gerçekleştirdi.

İlk oturumda, “Sosyal Medya ve Çocuk Hakları” başlığı altında İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Cemil Şirin, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Ardından, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özkan Çırıkcı, sosyal medya kullanımının psikolojik ve sosyolojik yönlerine dair bir sunum yaptı. Ayrıca, TOGÜ’den Dr. Muhammed Kiomers Gambari tarafından ebeveynlerin çocukların kişilik haklarını sosyal medyada nasıl ihlal ettikleri konusu masaya yatırıldı.

İKİNCİ OTURUMDA HUKUKİ BOYUTLAR ELE ALINDI

Çalıştayın ikinci oturumunda ise “İdare Hukuku Boyutuyla Çocukların Sosyal Medya Kullanımı” tartışıldı. Bu oturumda, İbn Haldun Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Faruk Erol, çocukların sosyal medyayı nasıl kullandığına dair hukuki perspektifler sundu. Ayrıca, sosyal medyada çocuklar üzerinden elde edilen gelirlerin hukuki rejimi de konuşuldu. Trabzon Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ercan Sarıcadioğlu ve İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muhammed Demirel, sosyal medyada çocuklar karşı işlenen suçlar ve bu suçların hukuki boyutlarını ele aldı.

Tokat’tan ve Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenlerin katılacağı bu çalıştay, çocukların sosyal medya ile etkileşimi ve bu etkileşimlerin toplumsal, psikolojik ve hukuki boyutlarını detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlıyor. Sosyal medya kullanımı ve çocuk hakları gibi önemli konuların ele alınacağı bu etkinlik, hem akademisyenler hem de alanla ilgilenen tüm katılımcılar için büyük bir fırsat sunuyor. Çalıştay, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi, Milli İrade Salonu’nda düzenlendi.

REKTÖR YILMAZ AÇILIŞ KONUŞMASI YAPTI

TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, “2025 yılında ülkemizde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aile yılı ilan edilmesi bu bağlamda ayrı bir anlam taşımaktadır. Çünkü çocukları korumak, dijital dünyada karşılaştıkları riskleri azaltmak ve onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlamak adına önemli. Tüm toplumumuz adına Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Bugün alanında uzman çok kıymetli akademisyenlerimiz sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini hukuki, psikolojik ve toplumsal boyutlarıyla değerlendirecek çocuklarımızın dijital ortamda karşı karşıya kaldığı tehlikeleri ve fırsatları birlikte tartışacağız. Özellikle öğrencilerimizin de katılımı sağlayacağı oturumlarda bu konunun sadece akademik düzeyde değil, sahada nasıl yaşandığını da doğrudan duyma fırsatı bulacağız” diye konuştu.

Ardından öğrenciler Nimet Ecrin Zülfikaroğlu ve Ahmet Eymen sosyal medya hakkındaki görüşlerini ve deneyimlerini paylaştı.

ÇALIŞTAYDA SOSYAL MEDYADA ÇOCUK HAKLARI MASAYA YATIRILDI

İlk oturumda, “Sosyal Medya ve Çocuk Hakları” başlığı altında İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Cemil Şirin, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Sosyal medya kullanımına yaş sınırlamasıyla ilgili gündeme değinen Dr. Öğretim Üyesi Cemil Şirin, “Gündemde de bu tartışmaların olduğunu görüyoruz. O tartışmalara dikkat ederseniz şu anda işte kaç yaştan itibaren giriş yasak olsun, olmasın. Daha çok bunun üzerine bir tartışma var. Bu önemli bir tartışma Çocukların sosyal medya kullanım alışkanlıkları konusunda belki birkaç veri paylaşmak iyi olabilir. TÜİK’in yapmış olduğu düzenli araştırmalar var 2021’den itibaren bu konuda. Baktığımız zaman internet kullanımının çocuklarda çok yüksek olduğunu görüyoruz ve bunun çocuklar içerisinde de sosyal medya kullanan çocukların oranının %66 civarında olduğunu Daha çok bu sosyal medya, cep telefonları aracılığıyla kullanıldığı için akıllı telefon kullanım oranları da yüksek ve akıllı telefonları sosyal medya amacıyla kullanmanın da yüzde yetmişler civarında olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla her üç çocuktan ikisi sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Dr. Şirin, “Şimdi bu sosyal medya kullanımlarının daha çok negatif olarak karşımıza çıkması karşısında aslında pozitif anlamda da çocuk hakları ile ilişkisi olduğunu söyledim. Hangi haklarla bu anlamda bağlantısı var? İşte çocuğun yaşama ve gelişme hakkıyla bir bağlantısı olduğunu görüyoruz. Yani gelişim çağındaki çocukların sosyalleşebilmeleri bakımından, hayata intibak edebilmeleri bakımından sosyal medya kullanımlarının faydaları olabilir” dedi.

Şirin, “Çocukları nasıl tehlikelerden koruyabiliriz dediğimizde benim gördüğüm daha çok şöyle bir şey yapılmaya çalışılıyor. Biz çocuğun etrafına bir güvenlik zinciri kurmaya çalışıyoruz ve sen bunun içinden çıkma, bunun içinden çıkarsan tehlikelere maruz kalırsın diye. Aslında bu çocuk hakları ile sosyal medyanın olumlu ilişkisi bakımından sınırlandırıcı sonuçlar doğuracak bir şey. Peki nasıl koruyacağız tehlikelerden? Bence odaklanılması gereken şey çocuğa zarar verecek olanların etrafına bir güvenlik çemberi çizmek. Yani onların hareket alanlarını darlaştırıp geri kalan bütün alanlarda çocukların hareket edebileceği bir zemin oluşturmak gerekiyor. Çünkü çocuğun etrafında o güvenlik zincirini oluşturduğunuzda o kolay yapılabilir bir şey ama o kadar gerçekçi, sosyal medya ortamlarına erişecekler, girecekler. Çocukları için tehlike oluşturabilecek kimler varsa, neler varsa. Bu aynı zamanda sosyal medya platformlarının bizzat kendisi. Çünkü kişisel verileri kullanıyorlar vesaire. Dolayısıyla bunlar ne? Onların regulasyonu. Yani çocukların regulasyonu değil de çocuklar için tehlike yaratabilecek olan unsurlar nelerse onları nasıl düzenleyeceğiz? Onları nasıl Onlar için tehlike oluşturabilecek olanları sınırlama getirmek gerektiğini düşünüyorum. Diğer bir yandan şimdi aslında yine arkadaşlarımız konuşurken ifade ettiler. Onlar kendilerine bilgi verildiğinde kendilerini nasıl koruyabileceklerine dair aslında birçok tehlikeden kendilerini koruyabiliyorlar. Bazı öyle tehlikeler de var ki yetişkinler de kendilerini koruyamıyor. Ama birçok çocukların korunabileceği tehlike, çocuklara doğru bilgi verilebilse, yönlendirilebilse kendilerine o tehlikeyi fark edip koruyabileceği hususlar. Bütün çocukların bu konuda bilgi sahibi olacağı bir zemin oluşturmak lazım. Bunun pratikteki karşılığı şu anda bizim sistemimizde medya okuryazarlığı olarak geçiyor. Bununla ilgili bir seçim, seçmeli ders var ortaokul öğrencilerinin alabildiği. Burada belki bu dersi bir seçmeli ders bir ders olmak yerine eğitim hayatının tamamına yayılmış, belki diğer derslerle iç içe geçirilmiş, ayrı bir ders olmanın ötesinde. Dolayısıyla çocukların sürekli eğitim alırken o sosyal medyanın, internetin zararlarıyla nasıl korunabileceklerine dair, çünkü sürekli teknolojide gelişiyor, o derse aldığınız bir şeyler öğrendiğiniz, bir yıl sonra bütün o altı üst oluyor belki. Yepyeni durumlar, yepyeni tehlikeler ortaya çıkıyor. Böyle sürekli güncellenen ve çocukların gündeminde tutulan bir içeriğe ihtiyaç var. Bu sağlanabilirse çocukların kendilerini ciddi şekilde bu tehlikelerden korumalarının da önü açılabilir. Dolayısıyla buna biraz odaklanmak gerektiği anlaşılıyor. Üçüncü bir aşama da şu. Tedbirleri aldınız. Ama buna rağmen çocuk tehlikeyle karşılaştı ve bir mağduriyet ortaya çıktı. Bir suç mağduru olmak olabilir, koruma ihtiyacı olan bir çocuk haline dönüşmesi söz konusu olabilir. Bizim bu çocuğu da o noktadan sonra nasıl rehabilite edeceğimizi de ilgilenmemiz gerekiyor. Yani biz bu çocuğu hem tekrar benzer tehlikelerle nasıl karşılaşmayacak hem de onu normal hayata neden nasıl Yazdığınız bir şey, yasaklamayla sınırlı bir anlayış bunları çözmek bakımından yeterli değil. Bunları da düşünen, bunları da hukuki temeliyle oluşturan bir anlayışın geliştirilmesi gerekiyor. Böyle bir bütüncü yaklaşımla konuya bakmak gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

Ardından, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özkan Çırıkcı, sosyal medya kullanımının psikolojik ve sosyolojik yönlerine dair bir sunum yaptı.

Çırıkçı, “Biz sosyal bir varlığıyız. Sosyal varlık olduğumuz içinde yaşadığımız toplulukta kendimize bir yer inşa etmemiz gerekiyor. O inşa ettiğimiz yerde sevilmemiz, sayılmamız ve ait olma, aidiyet hissimizin gelişmesi gerekiyor. Bu bizim gelişimizde son derece önemli. Ancak eskiden bu iletişim daha yakın temaslarla yüz yüze gerçekleşirken, şimdi elimizde telefon var, işte bir mesaj atıyoruz. Bazen ben kendi adıma şunu söylüyorum, ben o mesajlarda tam istediğim duyguyu veremiyorum. Hani emojiler de yetmiyor, bir yerde yetmiyor. Bazen bir şey söylüyorsun, karşı taraf yanlış anlayabiliyor. Ve biz bir değişim süreci içerisindeyiz. O dönüşüm, o değişim bazen zaman alabiliyor.” dedi.

Sosyal medyanın Olumlu etkilerinden de bahseden Çırıkçı, “Mesela bugün burada toplanabilmemize olanak sağlayan tanıtım mecraları sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. Ben aynı zamanda üniversitemizin sürekli eğitim merkezi müdürüyüm ve çokça etkinlik tasarlıyoruz. Ve bu etkinlikleri sizlere ancak sosyal medya aracılığıyla duyuruyoruz.” dedi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Yusuf Beyazıt Başkanlığında Gerçekleşti

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.